Sayfalar

14 Ağustos 2010 Cumartesi

ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLARIN DİNLEME BECERİLERİNİ ARTIRMAK İÇİN AİLELERE

ÇALIŞMA ADI: “ UYAN!
BU ÇALIŞMANIN AMACI: Çocuğun ,” aç ” ve “ kapa ” seslerini

ayırt etmesine yardım etmek ve dahası çevresindeki seslerin daha çok

farkına varmasını sağlamak.

GEREKLİ ARAÇLA – GEREÇ:

- Oldukça

güçlü ses çıkaran bir çalar saat. Saat biçiminde kesilmiş ve üstü

numaralandırılmış karton parçası.

- Biraz yemiş ( fındık içi, Antep

fıstığı, leblebi, küçük şeker vs. )

OYUN BİÇİMİ

Siz ve çocuğunuz karşılıklı oturun. Birlikte çalar saati dinleyeceğinizi ona

söyleyin. Saati gösterin ve karton parçasıyla karşılaştırınız. Bu sayede

saatin resminin kartona çizilmiş olduğunu çocuğunuz anlamış olsun.

Karton saatte peş peşe gelen altı sayı üstüne yemiş taneleri koyun.

Şimdi,

çocuğun parmaklarını gerçek çalar saat üzerine yerleştirin ve birlikte

dinleyeceğinizi ona söyleyin. Alarmı açın ve çocuğa “ Açık, ben

duyuyorum. ” deyin. ( Kulağınızı gösterin.) Sonra bir parça

yemiş alın ve alarmı kapatın. Tüm bunları çok hızlı yapın. Çocuğun çalar

saate dokunması dokunma duyusuna ve çalar saati dinlemesi ise var olan işitme kalıntısına hitap edecektir.

Şimdi, alınacak olan yemiş veya

şeker tanelerini gösterin ve onları kendisinin alacağını, fakat

dinlemesini söyleyin. Bir kez daha çocuğun parmak uçlarını çalar saatin

üstüne yerleştirin. Çocuğa: “ Kapalı, ben hiç bir şey duymuyorum.

”deyin. ( Kulağınızı gösterin, başınızı “ hayır ” anlamında sallayın. Bu

sayede çocuk çalar saate dokunarak çaldığını ya da çalmadığını

titreşimleri hissederek ya da hissetmeden anlayacaktır. ) Sonra alarmı

açın ve yukarıda tanımladığımız gibi devam edin. Sesi duyunca yemişleri

alma tepkisini göstermesine yardım edin. Şimdi yemişleri isterse yiyebilir.

Çocuk yardım görmeden doğru biçimde cevap gösterene

kadar bu düzende devam edin.

Dokunma duygusunun yardımıyla doğru

cevap vermeyi başardığında, parmaklarını saatten ayırın. ( Fiziksel

desteği azaltın. Yapabildiklerinden yapamadığına doğru bir yöntem

izleyelim. ) Eğer saate dokunmadan cevap vermiyorsa, ona belli etmeden

saati masaya dokundurun, sizi görmeden titreşimleri duysun. Sesi çocuğun

arkasından da verebilirsiniz. Eğer yardım gerekiyorsa, yavaşça çocuğun

koluna, oturduğu sandalyeye veya yere çalar saati değdirebilirsiniz.
Eğer
çocuk, çalar saate dokumadan bu çalışmayı yürütebilecek kadar

işitebiliyorsa, o zaman tabii ki, bu oyunu oynarken saate dokunmasını

sağlamak gereksiz olur.

ÇEŞİTLEMELER ( DEĞİSİK UYGULAMALAR )

İlgiyi devam ettirebilmek için:

1. Karton saatteki numaralar üstüne

şekerlemeler, kuru üzüm ya da fasulye, nohut gibi bir şeyler de

koyabilirsiniz.

2. Yine numaralar üzerine bilyeler, misketler koyup

cevap olarak bir kutuya bunları atmasını isteyebilirsiniz.

3. Karton

saati tersine çevirebilir ve cevap olarak çocuğun da bunu yapmasını

isteyebilirsiniz.

4. Karton saati masanın altında tutup, cevap olarak

masanın üzerine çıkarabilirsiniz.

5. Saatin kollarından birini cevap

olarak bir saat ileriye almasını isteyebilirsiniz.

6. Bir kitap

yapın, cevap olarak kitaba saat resmi iliştirin.

7. Saate benzeyen

delikli bir kutudan çocuğun resimler atmasını sağlayın. ( Herhangi bir

kare kutu olur. Üstüne bir saat resmi çizin )

8. Siz veya çocuk

tarafından farklı saat resimleri yapılmış bir defteri karıştırıp, cevap

olarak farklı saat resimlerini bulmasını isteyin.

9. Çocuk oyuyormuş

gibi yapıp, cevap olarak birden uyanır.

10. Eyer çocuğun bir bebeği

varsa bebek uyuyormuş gibi davranır ve cevap olarak birden uyanır.

11.Çocuğun dil düzeyine bağlı olarak çalar saat çaldığında çocuğun

size-veya bebeğine- “ Uyan! ” demesini sağlayabilirsiniz. Veya “ Kalkma

zamanı geldi. ” vb. cümleler kullanabilir. Bebek yatağını da kullanarak,

çocuğun bebeği yataktan kaldırmasıyla ilgili oyun oynaya bilirsiniz.

12. Çalar saatin alarmını bir siz, bir çocuk açabilir. Çocuk alarmı

çalınca, bu kez saz aynı cevabı verirsiniz.
 SESLERİ AYIRT ETME

zorluğunu arttırmak için:

Çalar saati çocuktan daha uzağa

yerleştirin. Uzaktaki seslerin duyulması daha zor olacağı ve arka plan

gürültüsü artacağı için çocuk çalar saati duymak istiyorsa daha dikkatli

dinlemek zorunda kalacaktır.

OTİZM ÇEŞİTLERİ

OTİZM ÇEŞİTLERİ;


1-Asperger Bozukluğu; Bu çocuklar genellikle ilk başlarda ve yanlış teşhis edilirler., Obsesif-Kompulsif Bozukluk, ya da belki Dikkat Eksikliği Bozukluğu olduğu düşünülmektedir. Bu çocukların sosyal etkileşimleri güçsüz ve ...iletişimle ile ilgili sorunları vardır. Bu çocukların tekrarlayıcı hareketleri... ve her türlü kalıplaşmış davranışları vardır. ses tonları monoton ve mekaniktir.,sosyal ortamlarda kullanamasalarda ortalama dil becerileri epeyce gelişmiştir.,

Bu çocuklarda .,HANTAL motor gelişimine bağlı beceriksizlik ., el-göz

koordinasyon bozukluğu olabilirken., Aspergerlilerde sadece birşeye

odaklanmak gibi bir yetenek vardır.,test edildiği zaman ortalamadan yükseğe kadar uzanabilen zeka düzeyi bulguları ile karakterize edilirler., Son bulgular, Albert Einstein'de Asperger Bozukluğu durumu olabileceğini gösteriyor.

,--------------------------------------------------------------------------------------

2- Kanner's Syndrome Kanner Sendromu (klasik otistik bozukluk) Otizmin yaygın olarak en iyi bilinen türüdür. Sosyal ilişki, iletişim ve hayali oyunlar kurma konularındaki bozukluklar,

ilk üç yaş içinde ortaya çıkar. Basmakalıp davranışları vardır.,

kişilerle duygusal bağları sınırlıdır ve kendi küçük dünyalarında çok

içine kapanık bulunmaktadırlar. Rutin olarak Her şeyin her zaman

hep aynı olmasını isterler., ( giyim, gıda, ve televizyon ya da film

herne olursa.,.) Onlar derin seslerden ve parlak ışıklardan çok etkilenirler., korkarlar.,. Genellikle düşük olan zihin çalışmaları büyük ölçüde sosyal iletişim becerilerindeki güçsüzlük nedeniyle bilinmemektedir. -----------------------------------------------------------------------------------------------

Pervasive Developmental Disorder--Not Otherwise Specified (PDD-NOS) . Yaygın Gelişimsel Bozukluk -) Bu terim klasik otizm ile aynı belirtileri gösteren çoğu çocukları tanımlamak

için kullanılır. bu çocuklara da Otistik çocukların ihtiyaç duydukları

aynı müdahaleler gerekmektedir., YGB ve otizm arasındaki farklar genelikle küçüktür.,

------------------------------------------------------------------------------------------------

Rett's Syndrome Rett Sendromu; Otizme göre nadir görülen., ve az bilinen bir türüdür., sadece kızlarda olur gibi görünmektedir.,,Otizmin Bu dalı Dr Rett tarafından tanımlanmıştır. Bu hastalar genellikle kas atrofisi ile ilgili sorunlar yaşarlar ve tekrarlayıcı el hareketleri yapmak eğilimindedirler., İlerleyen bir bozukluktur. Çocuk ilk yıllarda normal bir gelişim gösterirken. 1-4 yaşlarından itibaren kazandığı pek çok beceri gerilemeye başlar., ellerinin amacına uygun kullanımı giderek yerini tekrarlayan el hareketlerine bırakırlar., Bu hastalar hemen hemen her zaman zihinsel

engellidirler . Bu hastalar hayatları için her zaman bakıma ihtiyacları

olacaktır. Otizmin Bu özel tipinin 1960 lı yıllarda tanısı

konulmuştur ancak 1990'ların sonunda bu duruma neden olabilecek bir gen bulunmuştur., -----------------------------------------------------------------------------------------

Childhood Disintegrative Disorder Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu;

Oldukça nadir görülen bir durumdur.,Bu çocuklarda doğumdan itibaren

normal gelişim vardır., Genellikle iki ile dört yaş civarında bu durum

değişir. Bu çocukların gelişiminde gerileme olmaya başlar., diğer

çocuklarla iletişimi ve etkileşimi kaybetmeye başlarlar ve oyunlara

olan ilgilerini kaybederler., Ayrıca aynı zamanda motor becerileri ile ilgili sorunlarda başlar., iletişim becerilerinde bir dereceye kadar gerileme olmaya başlar ve konuşmayı durdururlar.

OTİZMİN NÖROBİYOLOJİK TEMELLERİ:

OTİZMİN NÖROBİYOLOJİK TEMELLERİ:


İnsan Genom Projesine göre, otizmden sorumlu en az 5 gen vardır (hatta 10 gen bile olabilir) ve otizmin bütün özellikleri ve şiddeti ile belirmesi için bu 5 genin hepsinin (veya esas birkaç genin) de bozuk olması ...gerekir.

Aksi takdirde, daha atipik, yani belirtilerin bir kısmının olm...adığı ya da şiddetinin az olduğu otizm formları açığa çıkar. Uzmanlar, 15. kromozomun uzun kolu üzerindeki sentromere yakın bir alanda bir genin otizme neden olduğunu düşünmektedir.

Özellikle bu bölgedeki uzun duplikasyonların (çiftleşmelerin) otizm için % 50 risk oluşturduğunu öne sürmektedirler. Bu riskin yine anneden gelen genlerle arttığı iddia edilmektedir.

Ayrıca, bu bölgenin beyinde yaygın olarak var olan GABA (nöro-transmitter) ile de ilişkili olduğu düşünülmektedir. GABA, anksiyete ve epilepsi ile ilgili bir maddedir ve bilindiği gibi epilepsi, otizmde sık görülmektedir ve otizmle ilişkili bir hastalıktır.

Yine aynı araştırmacılar, otizmle ilgili olduğu düşünülen bir başka kimyasal madde olan serotoninin, hücre içinde taşınması ile ilgili bir maddenin sentezi ile ilgili genlerde de hata bulmuşlardır. X kromozomu üzerinde GRPR (gastrin releasing peptide receptor) adlı bir gen, hem sindirim sistemi hormonları­nı düzenlemekte hem de erken dö­nemde beyin gelişimini etkilemektedir. Bu genin de otizmde etkili olduğu sanılmaktadır.

Yine otistik çocuğu olan ailelerden alınan kan örneklerinde ailevi yüksek serotonin düzeyinin saptanmış olması da genetik nedenlere başka bir kanıt olmuştur. Otistik bir çocuğun akrabalarında otizm veya benzeri durumlarla karşılaşma olasılığı vardır. Örneğin, otistik bir ço­cuğun ailesinde % 70 oranında konuşma gecikmesi olmak üzere, değişik gelişimsel sorunların sıklığı dikkati çekmektedir. Bu nedenle, aşağıdaki hastalık ve durumların uzak veya ya­kın akrabalar arasında araştırılması gerekir:

Geç konuşan Geç yürüyen Mental retarde Epilepsi -

Psikiyatrik tedavi gören (şizofreni, depresyon, sıkıntı, obsesif

kompulsif nöroz, vb.) - Tikleri olan (Gilles de la Tourette

sendromu) - Zekası iyi olduğu halde okul başarı­sı düşük olan -

Okuma yazmayı geç öğrenen - Takıntılı-evhamlı davranışları olan

- Başkalarına yaşamı zorlaştıracak ölçüde titizliği olan -

Aşırı içe düşkünlük - Yeme sorunu olan - Herhangi bir

genetik hastalığı olan - Üstün yetenekli Otizmin genetik geçişi üzerine bilinenler sınırlıdır. Otizmden sorumlu genler vücudumuzda var olup, normal kişilerde sessiz kalan ve bilinmeyen nedenlerle otistiklerde harekete geçen genler olabilir.

Bir başka görüşe göre, doğrudan otizme özgü bir gen yoktur. Söz konusu olan birbiriyle ilgili, otizmin de içinde yer aldığı bir dizi gelişimsel soruna yol açabilen genler topluluğu vardır. Bir dizi genetik ve çevresel etkenin altında, bir çocukta otizm tablosu görü­lürken, aynı genleri paylaşan akrabalarında konuşma gecikmesi, okuma yazma sorunu, içe dönüklük, tikler vb. gibi daha hafif sayılabilecek sorunlara neden olmaktadır.

Bazı ailelerde birden fazla otistik çocuğun olması veya ailede depresyon, obsesif kompulsif nöroz, Gilles de la Tourette sendromu, zeka geriliği, konuşma sorunu, davranış sorunu veya öğrenme bozukluğu olan kişilerin olması otizmin yaygın genetik bir temelde açığa çıktığını düşündürmüştür. Bazı araştırmacılar buna dayanarak otizmde daha geniş bir fenotipten söz etmişlerdir.